Psikolojik manipülasyon kişinin bilinçli veya bilinçsiz olarak karşısındakinin davranışlarını veya algısını belli stratejiler kullanarak yanıltmayı, değiştirmeyi hedefleyen sosyal etki türü olarak tanımlanmaktadır.
Psikoloji biliminde "Gaslighting" olarak tanımlanan bu yöntemle AKP iktidarı özellikle kendi çıkarları için manipülatif bir şekilde toplumu yanıltmayı veya aldatmayı hedeflemiş ve bunu da başarmıştır.
Bu yöntemi yirmi dört yıldır acımasızca uygulayan AKP iktidarının temel hedeflerinden birisi de seçmeni kendi kontrolü altında tutmak olmuştur.
Yirmi dört yıllık kesintisiz iktidarlarında kendilerinin yarattığı derin yoksullukla mücadele etmek yerine yoksulluğu ve yoksulları kendi iktidarlarının devamını sağlamak için psikolojik manipülasyon yöntemiyle yönettiler.
Toplumun bilinçli olarak içine düşürüldüğü derin yoksulluğu ekonomideki kendi beceriksizliklerinin sonucu değil de insanların kendi kaderiymiş gibi algılattılar ve yoksullar için oluşturdukları yardım ve sadaka kültürüyle yoksulları kendilerine biat ettirip muhtaç hale getirdiler..!
Üstüne üstlük biz gidersek verdiğimiz sosyal yardımlar kesilir ve aç kalırsınız algısını yarattılar.
İngiliz yazar Patrick Hamilton'un 1938 yılında yazdığı 1940'da İngiltere'de tiyatroda sahnelenen ve daha sonra 1944'de Amerika'da filme çekilen Gaslight isimli oyunda;
Jack, her gece evdeki gaz lambasını bir önceki güne göre giderek daha fazla kısar.
Karısı Bella ışığı onun kıstığını bilmez ve devamlı kocasına sorar:
Jack
“-Gaz lambası giderek daha mı az ışık veriyor?”
Jack ona sinirlenir, “-Sana öyle geliyor” der.
Bella ne olduğunu anlayamaz.
Işığın her gün biraz daha azaldığından emindir ama kocasının tepkisi yüzünden ışığın azalmadığına inanır.
Kendisinden şüphe duymaya başlar...
Bu şekilde karısını delirtmeye çalışan Jack’ın uyguladığı bu yöntemle karısını çeşitli hileli tavırlar ve ithamlarla güçsüz, muhtaç, sorunlu ve hatalı olduğuna inandırır.
Jack bu yöntemle inandıran taraf olarak karısı Bella'yı bu yöntemle yönetir, özgüvenini zedeler ve kendine bağımlı ve muhtaç hale getirir.
Bu yöntem aslen bir egemen ve mağdur ilişkisidir.
Işığı, otorite olarak Bella'nın kocası bilerek kısar Bella ise ışığın kendiliğinden kısıldığını ve az ışık verdiğini zanneder.
Bella kocasıyla olan bu ilişkisinde korkularla ve çaresizlikle donatıldığı bireysel hapishanesinden kurtulmak için ya hırçınlaşıp büyük bir savaşı ölümüne göze alması gerektiğini ya da her şeyden vazgeçip erkenden kendi mezarına kendi kendine girmesi gerektiğini zannedecek kadar aklını kaybeder.
Oysa yapması gerekenler bellidir.
* Oturduğu yerden kalkması...
* Gaz lambasının düğmesini yoklaması...
* Gerçekten kısılmış mı yoksa tamamen açık mı bakması…
Kıssadan hisse;
Ülkede insanların yaşadığı derin yoksulluk kendi kaderleri ve alın yazıları falan değildir(!)
AKP iktidarı tarafından bilinçli olarak içine düşürüldükleri derin yoksulluk, yoksulların seçim sandığındaki kendi yanlış tercihlerinin sonucudur..!
O halde;
Kalkın ayağa şu akıl tutulması halinizden ve
Bella'nın içine düşürüldüğü durumdan kurtulun.
Önünüzü aydınlatacak kendi ışığınızı kendiniz açın..!
Açın ki, kimseye muhtaç olup biat etmeyin ve ezdirmeyin kendinizi...