TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 2026 yılı
bütçesinin toplumun geniş kesimlerini daha da yoksullaştıracağını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçesi üzerine konuşan Bakırlıoğlu, “Bu bütçe bir
tercihler bütçesidir ve iktidar tercihini yine emekten değil, sermayeden yana yapmıştır” dedi.
“Verginin yüzde 62’si halkın cebinden, kurumlar sadece yüzde 11 vergi veriyor”
Bakırlıoğlu, bütçedeki en büyük adaletsizliğin vergi dağılımında görüldüğünü vurguladı:
“2026 bütçesinde toplanan vergilerin yüzde 62’si dolaylı vergilerden geliyor. Yani halk harcadıkça
daha çok vergi ödüyor. Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin payı sadece yüzde 38. Kurumlar
vergisinin oranı yüzde 11,7’de kalmış durumda. Enflasyon muhasebesiyle büyük şirketlere vergi
avantajı sağlanırken, ücretliler bütçenin yükünü taşıyor.”
CHP’li vekil, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın “hata bürokrasiden kaynaklandı” sözlerine de
tepki gösterdi: “Bu beyan kabul edilemez. Ortada bir tercih hatası değil, açık bir gelir adaletsizliği var.
Üstelik bu açıklamadan sonra ‘eyvah eyvah’ dememek elde değil.”
“Tarım ve emekliye ayrılan pay azalıyor, yoksulun payı küçülüyor”
Bakırlıoğlu, bütçede tarım, emekli ve sosyal destek kalemlerinin milli gelirden aldığı payın azaldığını
belirtti: Tarımsal destekleme ödemeleri 2016’da yüzde 2 iken 2026’da binde 9’a geriledi. SGK’ya
yapılan transferler yüzde 18,3’ten yüzde 12,3’e düştü. Sosyal yardım alan hane sayısı 4,6 milyona
çıkarken, bütçedeki pay artmadı. Yoksul kız çocuklarına verilen şartlı eğitim desteği hala 100 lira. Bu
paraya kantinden bir tost ve bir ayran bile alamıyorlar. Yarım alan hanelerin pastadan aldıkları pay
her yıl küçülüyor” dedi.
“Dezenflasyon hikayesi çöktü, güven yok”
CHP’li Bakırlıoğlu, iktidarın “dezenflasyon süreci” söylemini de sert dille eleştirdi: “İki yıldır
dezenflasyon masalı anlatılıyor ama ortada başarı yok. Ekim ayı enflasyonu yüzde 32,87. Yıl sonu
hedefi yüzde 28,5 ama tutması imkânsız. Piyasanın beklentisi yüzde 32. Merkez Bankası bile fiyatlama
davranışlarında bozulmadan söz ediyor. Yani güven yok, maliyetler artıyor ve biz uzun süre daha
yüksek enflasyonla yaşamaya mahkumuz.”
“Enflasyondan en çok emekliler ve yoksullar etkileniyor”
Bakırlıoğlu, TÜİK verilerini kullanarak yaptığı çalışmada “herkesin kendi enflasyonu” olduğunu belirtti:
“Emeklinin hissettiği enflasyon yüzde 37,6, sosyal yardımla geçinenlerin yüzde 38,5, en yoksul yüzde
20’lik kesimin enflasyonu ise yüzde 36. Yani en kırılgan kesimler resmi enflasyondan 5-6 puan daha
fazla hissediyor.”
“Kamu ihalelerinde tablo vahim: Yüzde 43’ü pazarlık usulü”
Kamu kaynaklarının kullanımında da ciddi bozulma olduğunu söyleyen Bakırlıoğlu, “Kamu ihalelerinin
yüzde 14’ü istisna kapsamında, yüzde 43’ü pazarlık usulüyle yapılıyor ve bunların yüzde 96’sı 21/b
maddesiyle. Böyle bir tablo, ‘soylu devlet’ anlayışıyla bağdaşmaz,” dedi.
“Basit usul kaldırılırsa yüzbinlerce esnaf batacak”
Bakırlıoğlu, son yayımlanan genelgeyle büyükşehirlerde basit usul mükellefiyetin kaldırılması kararına
da dikkat çekti: “550 bin küçük esnaf gelir vergisine tabi olacak. Aylık maliyet 10 bin liraya yaklaşıyor.
Kahveciler, büfeciler, kırsaldaki bakkallar bu yükü taşıyamaz. Birçoğu kepenk kapatmak zorunda
kalacak. Bu uygulama sosyal patlamaya neden olabilir. Büyükşehir sadece metropol değildir; köyleri,
kasabaları var. Orada bir kahve, bir bakkal kalmış; onu da bu vergiyle kapatacağız. İnsanlar nasıl
sosyalleşecek, nasıl geçinecek?” diye sordu.
“Bu bütçeyle adalet değil, yoksulluk büyüyecek”
Bakırlıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “2026 bütçesiyle vergide adaletsizlik devam edecek, gelir
dağılımı daha da bozulacak. Emekliler açlık sınırının altında yaşayacak, çiftçi iflas edecek, öğrenciler
yetersiz koşullarda eğitim görecek. Bu bütçe, emekçinin değil sermayenin bütçesidir.”