Gündem

CHP'li Bakırlıoğlu'ndan 'ballı takas'a ilişkin suç duyurusu

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve CHP İl Başkanı İlksen Özalper, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün Malatya’daki 187 dükkâna karşılık, Çeşme, Alaçatı, Didim gibi gözde bölgelerdeki 15 kamu arazisiyle takas edilmesini mahkemeye taşıdı. Suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Bakırlıoğlu: "Biz, çocuklarımızın hakkının bir imza ile birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP İl Başkanı İlksen Özalper ile birlikte ‘ballı takas’ olarak bilinen trampa işlemiyle ilgili Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını basın mensuplarıyla paylaştı. CHP İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısına, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper ve avukat Sercan Bozyaka da katıldı.

CHP'li Bakırlıoğlu konuyu meclise taşıdı

Geçtiğimiz günlerde aralarında Çeşme’deki denize sıfır 67 bin metrekare büyüklüğündeki 4 parselin de yer aldığı ülke genelindeki 15 parselin Diyarbakır merkezli bir inşaat şirketine deprem bölgesinde inşa ettiği 187 dükkan karşılığında devredilmek istendiği iddiası CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu tarafından TBMM gündemine taşınmıştı.

İzmir’in en değerli turizm arazilerinin Malatya’da satılamayan dükkanlarla takas edilmesi üzerine Çeşme Yarım Ada Çevre Derneği, “ballı takas” iddiasıyla 1,3 milyar TL’lik kamu zararını yargıya taşıdı. Dernek tarafından şirket ve kamu görevlileri hakkında suç duyurusu yapılmıştı. Bir suç duyurusu da Manisa'dan geldi.

"Kamu zararı 10 milyar civarında"

‘Görevi kötüye kullanma’ kapsamında suç duyurusunda bulunduklarını dile getiren ve konunu takipçisi olacaklarını kaydeden CHP'li Bakırlıoğlu, "Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek bir suç duyurusunda bulunduk. Geçtiğimiz aylarda Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bir trampa işlemi gerçekleştirdi. Özel bir şirkete ait 187 dükkân ve taşınmaz, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından rezerv alan ilan edildi. Daha sonra bu 187 dükkân, Türkiye genelinde İzmir, Aydın, Didim, Çeşme, Bornova, Maraş, Gaziantep, Ankara ve Diyarbakır gibi illerdeki toplam 15 parselde yer alan 324 bin metrekarelik arazi ile takas edildi. Bu takas işleminde değerlemeler, TOKİ’ye bağlı GEDAŞ adlı kamu kurumunca yapıldı. Değerlemeye göre bu 15 parseldeki 324 bin metrekarelik arazinin toplam değeri 2 milyar 550 milyon lira olarak belirlendi. 187 dükkânın değeri ise 1 milyar 995 milyon lira olarak hesaplandı. Aradaki 55-56 milyon liralık fark, İşkaya şirketi tarafından hazineye ödendi. İncelemelerimizde bu trampa işleminde çok büyük bir kamu zararı olduğunu tespit ettik. Söz konusu 187 dükkân, yıllardır 4, 5 veya 6 milyon lira bedelle satılamamışken, değerlemede her birine 10 milyon 600 bin lira bedel biçildi. Yani dükkânlar, gerçek değerinin çok üzerinde gösterildi. Arsalar ise olması gerekenin çok altında değerlenerek milyarlarca liralık kamu zararına yol açıldı. Meclis kapanmadan önce kürsüde yaptığım konuşmada, bu işlemden doğan kamu zararının 1 milyar 360 milyon lira olduğunu söylemiştim. Ancak daha derin araştırmalarda bu rakamın buzdağının sadece görünen kısmı olduğu anlaşıldı. Çeşme’de yaptığımız görüşmelerde, emlakçılar ve değerleme kuruluşları bize çarpıcı örnekler sundu. Örneğin Alaçatı’da, limanın hemen üzerinde, deniz manzaralı, otellerin üstünde ve çevresinde villa ile rezidansların bulunduğu iki parsel var. Toplam yüzölçümü yaklaşık 54 dönüm. Bir parsel spor tesisi alanı, diğeri sosyal donatı alanı. İmarlı bu arsaların metrekaresi, trampa işleminde 5 bin 500 lira olarak belirlenmiş. Ancak bölgede yaptığımız araştırmada, metrekaresinin en az 20 bin lira olduğu söylendi. Yani arada dört katından fazla fark var. Sadece bu iki parselin değerinin 2 milyar liradan fazla olduğu belirtiliyor. Üstelik 5 Ağustos’ta TOKİ’nin iştiraki Emlak Yönetim tarafından yapılan müzayedede, Çeşme’de tarla vasfındaki yerlerin muhammen bedeli bile 11 bin 500 lira olarak belirlenmiş. Tarla bile bu fiyata satılırken, denize nazır bu arsaların 5 bin 500 liraya değerlenmesi, büyük bir rantın göstergesidir. Diyarbakır Kayapınar ilçesi Barış Mahallesi’ndeki dört parselin değeri ise metrekaresi 9 bin lira olarak belirlenmiş. Oysa aynı mahallede, benzer nitelikteki taşınmazlar müzayedede metrekaresi 33 bin liradan satıldı. Arada üç kattan fazla fark var. Dolayısıyla, 1 milyar 360 milyon liralık kamu zararı tespitimiz çok iyimser kalmış. Araştırmalarımıza göre bu zarar milyarlarca lira, belki de 10 milyar lira civarında. Bu para kamunun parası, hepimizin hakkı. TOKİ Kentsel Dönüşüm Başkanlığı neden böyle bir trampa ihtiyacı duydu? Madem rezerv alan ilan edilecekti, neden kamulaştırma yapılmadı? Neden bedeli ödenmedi de bu değerleme rezaletine imza atıldı? Bir tek Çeşme’deki parsellerle 187 dükkân alınabilecekken, neden Türkiye’nin dört bir yanındaki 324 bin metrekarelik hazine arazisi bu şekilde elden çıkarıldı?

"Biz, çocuklarımızın hakkının bir imza ile birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz"

Geçtiğimiz günlerde Çeşme Kent Konseyi bu konuda suç duyurusunda bulundu. Biz de bugün İl Başkanımız ve Sercan Başkan ile birlikte Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, durumu özetleyen dilekçemizi verdik ve suç duyurusunda bulunduk. Burada çok ciddi bir kamu zararı var. Bunun mutlaka araştırılması, sorumlularının bulunması gerekiyor. Bu organize bir iş midir? Bunun ortaya çıkarılması şarttır. Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi, yani ‘görevi kötüye kullanma’ kapsamında suç duyurusunda bulunduk. Bu işin takipçisi olacağız, peşini bırakmayacağız. Çünkü konu, milyarlarca liralık kamu taşınmazıdır. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Biz, çocuklarımızın hakkının bir imza ile birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.