Pervin İnce-Özel Haber
Sındırgı Belediyesi personeli ve Jeomorfolog Ali Demirözer ve Prof. Dr. Doğan Perinçek, 10 Ağustos’tan bu yana Balıkesir Sındırgı ve çevresinde süren deprem fırtınası hakkında manisakenthaberleri.com’a özel açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Doğan Perinçek ile birlikte bölgede arazi çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Demirözer, sahada haritalara işlenmemiş farklı uzunluklarda yeni faylar tespit ettiklerini söyledi.
9-12 KİLOMETRE DERİNLİKTE MAGMATİK HAREKETLİLİK VAR
Sındırgı’daki sarsıntılarda dairesel kümeleşmelerin gözlendiğini ifade eden Demirözer ve Perinçek, Kula Volkanik Jeoparkı çevresinde de hareketliliğin başladığını belirterek,
“Kula Volkanitleri uyanıyor demek kesinlikle doğru olur. Kula’da araştırmacılar yaklaşık 6-7 kilometre derinlikte bir magmatik hareketlilik tespit ettiler. Biz ise 9-12 kilometre derinlikte olduğunu düşünüyoruz. Sındırgı’da hem tektonik hem de volkanik depremler birlikte görülüyor. Bir melezlenme söz konusu. Yaklaşık 16 bin depremin yaklaşık yüzde 85’i volkanik, yüzde 15’i tektonik kökenli.”
“BU DEPREMLER BÜYÜK BİR FELAKETİN HABERCİSİ DEĞİL”
Bölgedeki magmatik sokulumların büyük bir depremin öncüsü olmadığını vurgulayan Jeomorfolog Demirözer, halkın endişe duymasına gerek olmadığını dile getirerek,
“Köken olarak volkanik depremlerin şiddeti çok değildir. Ancak sayıları on binleri bulabilir. Bu nedenle uzun süre devam eden ama düşük şiddetli bir deprem serisiyle karşı karşıyayız” dedi.
“GÖRDES’TE 5.5’TEN BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUM”
Sındırgı’daki hareketliliğin Gördes’te de görülebileceğini dile getiren Demirözer ve Perinçek, bu bölgede depremlerin kümesel ilerlemesinin yine magmatik kökenli olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Gördes depremleri de aynı Sındırgı’daki magmatik kökenli depremler gibi çizgisel ilerlemiyor. Zaten Gördes’te depremlerin görüldüğü bölgede fay hattı da görülmüyor. Depremlerin kümesel yapı göstermesi magmatik kökenli olduğunun en büyük ispatı. Şu anda Gördes’te 5.5 büyüklüğünü geçecek bir deprem öngörmüyorum.”
“YERALTI SULARI YÖN DEĞİŞTİRİYOR”
Demirözer, magmatik hareketlerin jeotermal kaynakları ve yeraltı sularını da etkilediğini belirtti.
“10 Ağustos’taki depremden sonra Sındırgı Emendere bölgesinde kuruyan bir su kaynağı tekrar aktı. Simav’da termal sularda sıcaklık 15 derece yükselmesine rağmen debi azalışı bilgilerini aldık. Aynı durum Gördes’te de yaşanabilir” şeklinde konuşan Uzman Ali Demirözer, olası bir 5.5 büyüklüğündeki depremin özellikle zayıf yapılarda risk oluşturabileceğini söyleyerek,
“Gelişmiş ülkelerde bu şiddetteki depremler yıkıcı sayılmaz. Ancak bölgemizde 99 öncesi yapılmış binalar, yığma taş/kerpiç ve kaçak yapılar tehlike oluşturuyor. Bazen deprem değil, yapının kendisi tehlikeyi artırıyor” dedi.
“AKHİSAR, SINDIRGI VE SOMA RİSKLİ BÖLGELER”
Demirözer, bölgede yer alan Gelenbe fay sisteminin 7 büyüklüğüne kadar deprem üretebilme potansiyeli taşıdığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bu fay sistemi çalıştığı takdirde Balıkesir, Bursa ve Manisa merkez etkilenir. Risk altındaki yerler arasında Akhisar, Sındırgı, Bigadiç, Soma ve Savaştepe bulunuyor. Sarsıntılar bir süre daha devam edecek. Bu süreç minimum 3-4 ay daha sürebilir. Şu an durağanlık safhasına geçtik. Magmatik kökenli depremlerin böyle bir durumu var. Şiddet azalarak düşüyor ama pik yaptığı dönemler de oluyor. Magmatik kökenli depremlerde enerji birikimi olması gibi bir durum söz konusu değil. Magmatik sokulumun yukarıya doğru yarattığı kayaçlardaki yırtılmadan dolayı çıkan sarsıntı ve fayları kırması söz konusu. Şu an için bölgede, tektonik kökenli bir deprem olursa büyük bir sarsıntı öngörülebilir.”
“SAHADA ÇALIŞAN UZMANLARA KULAK VERİN”
Öte yandan yalan yanlış bilgilendirmelerle yurttaşları kandıran dolandırıcılara karşı uyarıda bulunan Demirözer,
“Hiçbir altyapısı olmadan, bilgileri temellendirmeden sadece etkileşim için halkı yanıltan kişilere itibar edilmemesi gerekiyor. Sahada çalışan uzmanların sözlerine kulak asılmalı” sözlerini kaydetti.