Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunduğu basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başkan Zeyrek açıklamalarında, şehir içi ulaşımdan, hayata geçirilecek birçok projeden bahsetti.
Manisa Büyükşehir Belediyesi'nde gerçekleşen toplantıya, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın ve Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Zeynep Çetinkaya da katıldı.
Manisa eski Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün OSB köprülü kavşağı açılışına davet edilmesiyle ilgili olarak sorulan soruya yanıt veren Başkan Zeyrek, “Sayın Başkan’ı ben davet ettim açılışa. Çünkü Cengiz Bey’in döneminde başlayan ve bizim dönemimizde tamamlanan bir açılıştı. Ülkenin birlik beraberliğe bu kadar ihtiyacı olduğu bir dönemde Manisa’mda bu şekilde ayrılıkların doğru olmadığını düşünüyorum. Orada kucaklaşarak verdiğimiz pozun da hem Manisa’mıza hem de ülkemize olumlu bir poz olarak yansıdığını düşünüyorum. Biz ayrışarak değil birleşerek kazanacağız. Manisa’m için önemli bir fotoğraftı. Bu koltuklar gelip geçici. Ben kendime nasıl davranılmasını istiyorsam ben de önceki başkanımıza öyle davrandım” dedi.
Spilkent projesi
Başkan Zeyrek Spilkent Projesi ile ilgili yöneltilen soruya, “Devlette devamlılık esastır. Spilkent’e geldiğimizde şunu gördük; orada sadece talep toplanmış. Bir temel atma yoktu. Öncelikle talepleri değerlendirdik ve yasaya uygun olmadığını gördük. Noterden geçmesi lazımdı, geçmemiş. Arkadaşları topladık ve orası bir sosyal konut projesi ve önceliğin ihtiyaç sahiplerinde olması lazım. Sözleşmede faiz oranında bedeller artırılır diyordu. İlk kez bir eviniz olacak ama ne kadar para ödeyeceğinizi bilmiyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir durum değildi. Müteahhit firmayla oturduk ve sabit ödeme koşulu koydurduk. Bir protokol yaptık. 36 ay gibi bir süre var evlerin teslimiyle ilgili” şeklinde yanıt verdi.
Tramvay projesi
Tramvay projesinin gelişen ve nüfusu artan Manisa için bir gereklilikten çok ihtiyaca dönüştüğünü vurgulayan Zeyrek, “Manisa’da özellikle sanayileşmenin büyümesiyle ulaşım çilesi kaçınılmaz oldu. Ben de dahil Manisa’da yaşayan herkes tarafından böyle görülüyor. Zamanında vizyon projesi olarak görünen tramvay projesi bugünün bir gerekliliği. Bütün yol güzergahları, durakları belirlendi. Şu anda fizibilitesi çıkıyor. Ondan sonra da bizi şöyle bir şey bekliyor. ART diye bir sistem var. Bu sistemde bütün tramvay konforunda ama bir rayda değil, kendi dinamolarında, tekerlekler üzerinde giden bir sistem. Manisa’ya 20 tane lazım. Ama Manisa’nın tek başına bu sistemi alması mümkün değil. İleride kırmızı otobüslerde olduğu gibi teknolojik sıkıntılar yaşayabiliriz ama İstanbul, Denizli ve diğer kentlerin bu sisteme geçmesiyle birlikte Manisa da bu sisteme geçecek. Bu aracın bir rayda gitmemesi güzergâh esnekliği sağlıyor. İstediğiniz zaman güzergahını değiştirebilirsin. Ama Manisa olarak ben bu sisteme asla tek başıma geçmem. Tramvay için de fizibilite çalışması yapılıyor. Dünya Bankası ve İller Bankası’ndan kredi çalışması yapacağız. Manisa’da tramvayın olmaza olmaz olduğunu biliyorum. Ayrıca TCDD’den bir hattı açabilirsek tramvaya alternatif olarak şehri saran demiryollarını ben ulaşım için kullanmak istiyorum. Trafiği rahatlatmanın tek yolu toplu taşımadır” diye konuştu.
"Battı-çıktı projeleri üzerinde çalışıyoruz"
Manisa’da trafiğin kilitlendiği üç noktanın olduğuna dikkat çeken Zeyrek, “Manisa merkezde üç noktamız var. Biri devlet hastanesi kavşağı, ikincisi büyükşehrin önündeki kavşak. Üçüncü de Muradiye Kavşağı. Devlet hastanesinin önüne bir battı çıktı yapamıyoruz. Bir köprüyol planlıyoruz. Hemen arkasından Turgutlu’da Ergenekon Kavşağını, Akhisar’daki kavşakla ilgili battı-çıktı projeleri üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Manisa'daki sanayi alanları
Özellikle Manisa Merkez’de sanayinin artık büyümesinin durması gerektiğini kaydeden Zeyrek, “Manisa şu anda lojistik olarak baktığınızda artık tam bir Ege’nin ortasında sanayinin merkez noktası haline geldi. Ben şehirlerin ölçekli büyümesi gerektiğini düşünüyorum. Manisa saniyesi, tarımı, doğası ve kültürüyle oluşan bir şehir. Eğer sanayinin önünü kesmezseniz yaşayan vatandaş içerisinde sanayinin artmasından kaynaklı yaşam alanlarının kısıtlandığını görüyoruz. Manisa Merkez olarak artık sanayileşmenin en son kalan 7-8 milyon metrekare alanla kısıtlı kalması gerektiğini düşünüyorum. Ama yeni gelen yatırımcılara ben hep şunu söylüyorum. Bizim başka Organize Sanayi Bölgesi alanlarımız var. Akhisar, Soma, Salihli var. Buradaki alanlara yatırım yapmaları gerekiyor. Artık yeni bir lojistik merkeziyle Alsancak Limanına değil de Çandarlı ve Aliağa Limanı’na inecek yeni bir demiryolu hattı ile olabilir. Tarım yok edilsin deniliyorsa ben orada yokum. Ben ülkenin geleceğinin sanayi olduğu kadar tarım olduğunun da farkındayım” dedi.
Manisa’nın varlar ile yoklar arasında bir şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Zeyrek, “Sanayi var beyaz yakalı yok, üniversite var merkezde öğrenci yok, tarım var tarımı destekleyenler yok, kültür var, tarih var ama 1 tane bile turist yok. Öğrencileri şehir merkezinde tutacak alanların olması lazım. Önümüzdeki ay konservatuvarımız açılıyor. Manisa’da konservatuar eğitimi verecek hiçbir kurum yok. Bu arkadaşların kendi yeteneklerini hayata geçirebilmesi için belediyemiz yanlarında olacak. Sinema eğitimlerimiz başlayacak. Bunları yaparken bir kuruş bile almıyoruz. Çünkü para değil, hizmettir. O çocuklara dokunmak ve onları geliştirmek benim asli görevimdir” dedi.
Mücahit Arınç'a yanıt verdi
AK Parti Manisa Milletvekili Mücahit Arınç’ın kongrede yaptığı konuşmadaki sözlerine cevap veren Zeyrek, “Bugüne kadar Halk Mandıra'sı vardı da biz mi peynir almadık, ya da sıcak çorba dağıtıyordu da biz mi içmedik. Ya kendisi Manisa’da çok fazla gezmiyor. 'Kent Lokantası' Manisa’da yoktu. 'Hak Ekmek' bazı ilçelerimizde vardı ama genelde yoktu. 'Anne Kart' birçok büyükşehirde vardı ama Manisa’da yoktu. Ya da Mücahit vekil bunun Manisa’da olmadığını bilmiyor. Daha çok Manisa’da kalması lazım. Ben bunları siyaset olsun diye yapmıyorum. Şehrin hizmet alması için yapıyorum. Kent Lokantasında günde 500 yemeğimiz çıkıyor. İki saat içerisinde bitiyor. Halk Mandıra’da dolabımız üç saat içerisinde boşalıyor. Halk Ekmek büfesi günde yaklaşık 4 saat açık kalıyor ve bütün ekmekler bitiyor. Belediye bir ticarethane değil. Bu harcadığım da benim cebimin parası değil, hepimizin parası. Halkımın vergileri ve devletimin bana emanet ettiği para. Evet çoğu projede zarar ediyor ama bu, belediyemizin asli hizmetlerini yerine getirmesine engel olmuyor” dedi.
Fazıl Say konseri
Fazıl Say Konseri’nin Manisa’da oluşturduğu etkiden bahseden Zeyrek, “Fazıl Say’ın kaşe ücreti 1 milyon 300 bin liradır. Sahnesi 500 bin lira kadar. Toplamda 1 milyon 800 bin lira kadar bir maliyeti var. Ama yarattığı etki çok daha büyük. Konser çıkışı biri bana şunu söyledi: ‘Biz arabeskten Fazıl Say’a geçtik. İşte değişim budur’ dedi. Bu parayı şeffaflıkla her yerde paylaşırız. Bir sanatçı için cüzi bir rakam. Biz zaten her ay yaptığımız harcamaları canlı yayınlıyoruz. Biz şeffafız. Çünkü benim harcadığım her kuruşta dağ köyünde yalınayak dolaşan o çocuğun vebali vardır. Ben o vebale asla girmeyeceğim” diye konuştu.
Manisa FK hakkında da konuşan Başkan Zeyrek son olarak şunları söyledi:
"Bu şirketin yüzde 50 ortağı Mevlüt Aktan isimli şahıs. Diğer yüzde 50 ortağı ise benden önceki başkan Cengiz Ergün'ün damadı. Bağlantıyı anlatıyorum. 2019 yılında büyükşehir belediyesi meclis üyesi iken Manisa Belediye Spor Kulübü'nün neden Mevlüt Aktan'a satıldığını mecliste önerge olarak veren kişi benim. O gün cevabını alamamıştım. Kaç paraya satıldı? Neden satıldı? Ne şartlarla satıldı? Büyükşehir bunun neresinde diye maalesef o gün bana o cevabı vermeyi zul gören kişiler karşılarına Sayıştay Raporları'nda benim sorduğum soruların aynısını gördüler. Çünkü doğru buydu. Bu Sayıştay Raporları doğrultusunda Manisa Büyükşehir Belediyesi'nden kamu zararını ortadan kaldırabilmek için Manisa Futbol Kulübü'ne sözleşmenizi fes ettiğini ve tesisimizi boşaltması gerektiği hakkında kararı büyükşehir belediye meclisinde 90 kişinin oy birliği oyuyla birlikte aldık. Yani Milliyetçi Hareket Parti'nin, AK Parti'nin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Yeniden Refah Partisi'nin ortak oyuyla birlikte aldık. Bu süreci başlattıktan sonra Kaymakam Bey'e ilettik. Evet kamu zararı var. Manisa Futbol Kulübü'nün buradan çıkması gerekliliğini söyledi. Daha sonra Vali Bey devreye girdi. Orada siyasi oluşum başladı. Bakın siyaset hiçbir zaman kamu yararının önüne geçmemeli. Siyaseten şu anda Manisa Futbol Kulübü'nün tesislerden çıkmasını durduruyorlar. Sonra Uncubozköy depomuzda basınç eksikliği vardı. Suda bir basınç düşüklüğü var. Bu basınç düşüklüğü iki tane şebeke var. Bir tanesi altyapıdaki sistemin oluşabilecek patlaklar. İkincisi ise fazla kullanımdan kaynaklı olan bir sıkıntı vardı. Depoda biz sisteminin üzerinden görüyorduk. Daha sonra hattı takip ettik. Bir kaçağın olmadığını gördük. Ait olan eğitim ve spor yapılarına bakmaya başladık. Çünkü en çok kullanılan onlardaydı. Eğitim yapılarına bir sorun gelmedi. Orada Manisa FK tesisleri vardı. Oraya giden boru hattını kazdık. Orda da bir problem yoktu. Patlak yoktu. Ama kazarken bir ikinci boru gördük. İkinci boruyu takip ettiğimizde Manisa Futbol Kulübü bu şehre bu kadar zarar verdiği yetmemiş gibi bu şehrin suyunu da haksızca ve kaçak bir hatla birlikte kullandığı ortaya çıktı. Bu hatta dahil de biz yasal işlemleri başlattık. Şu anda süreç adli mahkemededir, yargıdadır. Adli yargının ben doğru karar vereceğini, şehrin malını tekrardan kamuya aktaracağına inanıyorum. Bizim tespitimiz 10 milyon TL'ye yakın bir zarar. Manisa Futbol Kulübü de şunu söylüyor: '10 milyon lira değil, 6 milyon küsur milyon lira aslında' Bu zarar. 'Bunu verelim uzlaşalım' diyor. Bunların hepsini tüm şeffaflığı ile anlatıyorum. Bunların hepsi bizim paramız. Oradaki bir kuruş bizim paramız. Ben de bir kuruşu ne Mevlüt Aktan'a ne Manisa Futbol Kulübü'ne, ne bu şehre, bu belediyeye zarar veren herhangi bir müteahhitte asla ve asla yedirmeyeceğim. Karşında kim olursa olsun. Ben bir kuruşu yedirmeyeceğim. Bu konuda da kimse şahsi algılamasın. O yolsuzluğu yapanın adı Ahmet'tir, Mehmet'tir, Ayşe'dir, Fatma'dır. Karşılarında hep aynı Ferdi Zeyrek olacak. O yolsuzluğu yapanın partisi odur, budur. Onun tanıdığı, bunun tanıdığıdır. Kendi kardeşim olsa ben o bir kuruşu Manisa'nın aklını kimseye yedirmeyeceğim. Bunu herkes burada bilecek."